Koyun Dolly’yi klonlayan bilim adamı Ian Wilmut hayatını kaybetti
Edinburgh Üniversitesi, koyun Dolly’yi klonlayan İngiliz bilim adamı Ian Wilmut’un 79 yaşında öldüğünü duyurdu.
Ian Wilmut için üniversiteden yapılan açıklamada “Genetiği değiştirilmiş koyun yapımında kullanılabilecek klonlama ve nükleer transfer tekniklerinin geliştirilmesine yönelik çabalara öncülük etti.”Söylendi.
Wilmut, Dolly’yi 1996 yılında üniversitenin Roslin Enstitüsü’nde Keith Campbell ile birlikte klonladı. Wilmut’a yıllar önce Parkinson teşhisi konuldu.
Öte yandan Dolly, klonlamanın ardından 6 kuzu doğurdu ve ilerleyen akciğer hastalığı nedeniyle 14 Şubat 2003’te uykuya yatırıldı.
IAN WILMUT KİMDİR?
Ian Wilmut, İngiltere’nin İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman bombardımanına maruz kalan eski bir kasabası olan Hampton Lucey’de büyüdü.
Çocukluğunda çiftçiliğe ilgi duyan Wilmut’un bu ilgisi onu Nottingham Üniversitesi’nde tarım okumaya yöneltti. Yaz stajlarında ilgi duyduğu embriyoloji bilimine yoğunlaştı.
1971 yılında Cambridge Üniversitesi’nden doktorasını aldığında hayvanlarda genetik mühendisliği üzerine yoğunlaştı ve tezini domuz sperminin dondurulması üzerine yaptı. Doktora sonrası çalışmalarıyla genetik araştırmalara yön verdi.
1986 yılında katıldığı bir sohbet mesleğine yeni bir boyut kattı. Bu sohbet sırasında Danimarkalı embriyologların tam gelişmiş bir kuzunun embriyo hücrelerinden yeni bir kuzu üretmedeki başarısı, onu olgun bir koyun vücut hücresinden bir kuzu klonlama olasılığını düşünmeye itti. Tam bu sırada fare klonlama konusunda uydurma bir raporun ortaya çıkması, bu alana verilen desteğin geri çekilmesine neden oldu. Bunun üzerine Wilmut ve takım arkadaşı Keith Campbell, kendi imkanlarıyla çalışmalarına devam etti.
1996 YILINDA BAŞARIYLA İKİ KUZU ÜRETTİLER
1986 yılının ilk yarısında Profesör Wilmut ve grubu ilk kez embriyo hücrelerinde Megan ve Morag isimli iki kuzu üretmeyi başardı. Bu başarı bilim dünyasının dikkatini çekse de kamuoyunda pek ses getirmedi. Profesör Wilmut, 1997 yılında yetişkin bir koyunun göğüs hücresinden, dönemin sanatçılarından Dolly Parton’un adını taşıyan Dolly adlı bir koyunu klonladıklarını duyurdu. Bu, bir vücut hücresinin bir yumurta hücresiyle füzyonuyla elde edilen ilk başarılı üretimdi. Bu başarı öncekilerden farklı olarak “Bir sonraki adımın insan klonlaması olup olmayacağını merak ediyorum?”görüşleri nedeniyle büyük ilgi gördü.
KLONLAMA TIBBİ VE BİLİMSEL GELİŞMELERİN KAPISINI AÇTI
Dolly 2003 yılında solunum problemlerinden ölmesine rağmen Prof. Wilmut, Rejeneratif Tıp Araştırma Merkezi’nin üreme biyolojisi bölümünün lideri olarak Edinburgh’daki çalışmalarına devam etti. Başarısı aynı zamanda tedavi amaçlı hayvan klonlamanın da önünü açtı. Bu tutkuyla hayvan klonlama, değerli tıbbi ve bilimsel gelişmelere kapı açma konusunda büyük bir umut ışığı oldu. Örneğin hemofili hastalığında önemli rol oynayan bir protein hayvanlardan üretilip insanlara verilebilir, hastalığa yönelik testler geliştirilebilir ve klonlanan bu hayvanlar organ nakillerinde kullanılabilir. Ayrıca süt ve yün üretimi gibi amaçlarla klonlanan hayvanlar olası bir kaynak sorununa çözüm olabilir.
KRALİÇE ELİZABETH TARAFINDAN ŞÖVALYE ÜNVANIYLA ÖDÜLLENDİRİLDİ
ABD’den James Thomson ve John Gearhart’ın insan embriyosundan farklılaşma yeteneği ile kök hücreleri kontrol edebilmesi, bu alandaki en heyecan verici gelişmelerden biri olmasını sağladı. Ancak hem ABD’de hem de İngiltere’de insan embriyolarıyla ilgili etik sorunlar bu çalışmaların devamına engel teşkil etti. Profesör Wilmut, 2005 yılında insan embriyolarını klonlama lisansını aldı. Böylece Emeli, sınır hastalıklarına yönelik analizler üretecekti. 2 yıl sonra Dr. Shinya Yamanaka, yetişkin vücut hücrelerini geçmişten gelen kök hücrelere dönüştüren yeni bir yöntem bulduklarını duyurdu. Wilmut ve ekibi, bu yeni yöntemin insan hücrelerinde işe yaradığını hemen kanıtladı. Bu gelişmeyle birlikte Wilmut, daha önce başlattığı insan embriyosu klonlama projesinden vazgeçerek, bu yeni yöntemi uygulayarak Parkinson, Felç ve Alzheimer gibi hastalıklara umut getirecek gelişmelerin peşine düştü. prof. Wilmut, Dolly üzerine yaptığı çalışmalarla bilim dünyasına yaptığı katkılardan dolayı Kraliçe Elizabeth tarafından şövalye unvanına layık görüldü.